Üniversitemiz Sosyal Bilimler Enstitüsü Türk Dili ve Edebiyatı Anabilim Dalı tarafından düzenlenen Prof. Dr. Mustafa Çiçekler'in konuşmacı olarak katıldığı "Mevlana Ne Söyler Konferansı" 21 Aralık 2012 Cuma günü saat: 11.00'de Topkapı Yerleşkesi Salonunda gerçekleştirildi.
Prof. Dr. Mustafa Çiçekler; Mevlana ve ailesinin 1200’lü yıllarda Moğol Döneminde Sultan’ül Ulema olarak anılan babası Bahaeddin Veled’in dönemin sultanıyla arasında gerçekleşen inanç ve fikir ayrılıkları yüzünden Belh’den göç ettiklerini belirtti. Çiçekler, ayrıca, “Bu göç esnasında, Mevlana Nişabur'da ünlü sufi Feridüddin Attar'ın iltifatına mazhar olmuştur ve aralarında Avarifü'l-Maarif sahibi Ebu Hafs Ömer Sühreverdi'nin de bulunduğu, iktidar ve ilmiye sınıfından devrin ileri gelen pek çok şahsiyeti ile tanışma fırsatı bulmuştur.” dedi.
Çiçekler, yaptığı açıklamanın devamında: “Her şehirde bir müddet konaklamak kaydıyla, Nişabur'dan sonra Bağdat, Küfe, Mekke, Medine, Kudüs, Şam, Halep, Malatya, Erzincan, Sivas, Kayseri, Niğde güzergâhını takip ederek Larende'ye (Bugünkü Karaman'a) ulaşmışlardır. 7 yıl kaldıkları Larende'den, Selçuklu Hükümdarı Alaeddin Keykubad'ın daveti üzerine Konya'ya göçmüşlerdir.” dedi. Babasının ölümünden sonra Seyyid Burhaneddin Muhakkık-ı Tirmizi’nin Mevlana’ya destek olduğunu söyledi ve Seyyid Burhaneddin’in vefatından sonra ise Konya'ya gelen Şems-i Tebrizi’nin Mevlana’nın hayatında bir dönüm noktası olduğunu vurguladı.
Eser olarak Mesnevi ve Divan-ı Kebir’i bulunan Mevlana’nın Divanı Kebir’inin daha geri planda olduğunu ve Mesnevinin ön plana çıktığını aktardı. Konuşmasında Mesneviden bolca örnekler veren Çiçekler’in semineri soru-cevap bölümüyle sonra sona erdi.